Vizyona girmeden önce, tepki toplayan ismi ile gündeme gelen “O…Çocukları” filmi hakkında farklı görüş ve değerlendirmelerin yer aldığı üç ayrı kritik, ana sayfamızda Sineyazılar bölümünde yayınlandı.
Murat Sünter, Serkan Tavşanoğlu ve Mücahit Yılmaz tarafından kaleme alınan kritiklerde, tartışmalara neden olan “O…Çocukları” isminin filme uygun olup olmadığı; Demet Akbağ, Özgü Namal, Altan Erkekli, İpek Tuzcuoğlu ve Sarp Apak gibi ünlü isimlerden oluşan oyuncu kadrosunun performansları ve 12 Eylül 1980 ihtilalinin filmin senaryosundaki rolü gibi konular üzerinde duruluyor.
Uzun zamandır adından söz ettiren ve gösterime girdiği ilk hafta Türkiye box office listesinin zirvesine yerleşen “O…Çocukları” filmi ile ilgili düşüncelerinizi sinemaseverler ile paylaşmak isterseniz, yorumlarınızı bekliyoruz.
“O…Çocukları” Film Kritiklerinden Alıntılar:
Herkes Şanslı Doğmuyor (Serkan Tavşanoğlu)
“O...Çocukları”, baştan sona dokunaklı ve dokundurmalı bir film aslında... Hayat kadınlarının çocuklarına bakıcılık yapan emanetçi anne Mehtap’ın evinde yaşayan çocukların her birinin gülen gözlerinin arkasında sakladıkları hüzünlü hikayeleri var. Annelerinin de bu mesleği yapmak için geçerli nedenleri...
Evin sahibesi, çocukların emanetçi annesi Mehtap Hanım (Demet Akbağ); ömründe bir kez bile bir erkekle çay bahçesine gidememiş ancak yüzlerce erkeğin koynuna girmiş, tabir-i caizse feleğin çemberinden geçmiş bir kadın. Ancak buna rağmen, kendisiyle ve hayatla barışık bir duruşa sahip…
Kritiğin tamamını okumak için tıklayın!
“O...Çocukları”nda 12 Eylül 1980 dönemi ile giriş yapılsa da, neredeyse hiçbir bağlantı kalmıyor süre ilerledikçe. Filmin başında alta yazılan; İstanbul – 1981 bilgisinden sonra 1981 yılında olunduğuna dair pek bir inandırıcılık yok. Olaylar zaten günümüzde de aynı. 12 Eylül dönemi, hayat kadınları ve çocuklarının hikâyelerine odaklanmış filmin üzerinde bir kambur gibi duruyor. Birkaç sahne ile dönülmeye çalışılsa da, işin içinden çıkılamaz bir hal alıyor ve tabir-i caizse batırıyor kendi kendini...
Bal yapmayan arı ve kaçan fırsat olarak değerlendirilmekten başka bir yol yok “O...Çocukları” için. Elinde çok iyi bir konu ve kaliteli bir oyuncu kadrosu olmasına rağmen oysa ki…
Kritiğin tamamını okumak için tıklayın!
O Çocuklar ya da “O... Çocukları” (Mücahit Yılmaz)
Filmin senaristi Sırrı Süreyya Önder’i her birimiz "Beynelmilel" filminden az çok tanırız. Önder’in konu bulmakta sıkıntı çektiği kanaatindeyim. “Yattım 80 , kalktım 80” olayı geziniyor beyninde çok belli. Her filme siyasi birşeyler yerleştirip, etkileyici ve cesur olurum anlayışı artık kabak tadı vermeye başladı, dipnot geçelim.
İnsanlık vahşetini cesurca kaleme alıp, o dönemin hayvanlaşmış zihniyetini eleştiren Önder’i ayakta alkışlayan bendeniz , filmin içine süs niyetine serpiştirilmiş ve sadece ama sadece, bazı kesimler de filmimize gelsin amacıyla çekilen o sahneler karşısında yine aynı Önder’ i esefle kınıyorum…
Kritiğin tamamını okumak için tıklayın!